JavaScript must be enabled in order for you to see "WP Copy Data Protect" effect. However, it seems JavaScript is either disabled or not supported by your browser. To see full result of "WP Copy Data Protector", enable JavaScript by changing your browser options, then try again.

Diyabetik Ketoasidoz: Nedenleri ve Belirtileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyabetik ketoasidoz, diyabet hastalarında ortaya çıkabilen ciddi bir komplikasyondur. Bu durum, vücutta yetersiz insülin seviyeleri nedeniyle kan şekeri seviyelerinin yükselmesi ve keton cisimlerinin birikmesi sonucunda oluşur. Keton cisimleri, vücut yağlarının enerji kaynağı olarak kullanılmasıyla ortaya çıkar ve normalde idrar yoluyla atılır. Ancak diyabetik ketoasidoz durumunda, vücutta biriken keton cisimleri asidik bir ortam oluşturur ve kan pH seviyesini düşürür.

Diyabetik ketoasidoz, genellikle tip 1 diyabet hastalarında görülür. Tip 1 diyabet, pankreasın yeterli miktarda insülin üretmediği bir durumdur. Bu nedenle, tip 1 diyabet hastaları günlük insülin enjeksiyonlarıyla kan şekeri seviyelerini kontrol etmek zorundadır. Ancak yetersiz insülin tedavisi veya insülinin hiç kullanılmaması durumunda, kan şekeri seviyeleri yükselir ve diyabetik ketoasidoz riski artar.

Diyabetik ketoasidozun belirtileri arasında aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk, mide bulantısı ve kusma, karın ağrısı, nefes kokusu, solunum güçlüğü ve bilinç bulanıklığı yer alabilir. Bu belirtiler acil tıbbi müdahale gerektiren durumların işaretleri olabilir, bu nedenle diyabet hastaları bu belirtileri deneyimlediklerinde hemen bir sağlık uzmanına başvurmalıdır.

Diyabet Nedir?

Yazı İçinden Önemli Başlıklar ;

Diyabet, vücutta insülin hormonunun yetersiz üretildiği veya etkili bir şekilde kullanılmadığı bir metabolik bozukluktur. İnsülin, pankreas tarafından salgılanan bir hormondur ve kan şekerinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Diyabet, kan şekerinin yüksek seviyelerde kalmasıyla karakterizedir.

Diyabetin temel özellikleri arasında yüksek kan şekeri seviyeleri, glukozun idrarla atılması, aşırı susama, sık idrara çıkma, hızlı kilo kaybı, yorgunluk ve bulanık görme yer alır. Diyabetin farklı tipleri vardır, en yaygın olanları Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabettir.

Tip 1 diyabet, genellikle çocukluk veya gençlik döneminde ortaya çıkar ve pankreasın yeterli miktarda insülin üretmemesi nedeniyle oluşur. Tip 1 diyabet, otoimmün bir hastalık olarak kabul edilir, yani bağışıklık sistemi vücudun kendi hücrelerine saldırır. Bu tip diyabetin tedavisi, insülin enjeksiyonları veya insülin pompası kullanımını içerir.

Tip 2 diyabet ise genellikle yetişkinlik döneminde ortaya çıkar ve vücudun insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşur. Tip 2 diyabetin başlıca nedenleri arasında obezite, hareketsiz yaşam tarzı ve genetik yatkınlık yer alır. Tip 2 diyabetin tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verme, egzersiz ve bazen oral antidiyabetik ilaçlar veya insülin kullanımını içerir.

Ketoasidoz Nedir?

Ketoasidoz, vücutta normalden yüksek seviyelerde keton cisimlerinin birikmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Keton cisimleri, normalde enerji üretimi için kullanılan glikoz yerine yağların metabolizması sonucunda oluşur. Ancak, diyabet gibi bazı durumlarda vücutta yeterli miktarda insülin üretilemez veya kullanılamaz, bu da enerji üretim sürecini etkileyerek keton cisimlerinin birikmesine yol açar.

Ketoasidoz, genellikle tip 1 diyabet hastalarında görülür. Tip 1 diyabet, pankreasın yeterli miktarda insülin üretemediği bir otoimmün hastalıktır. Bu durumda, vücutta insülin eksikliği olduğundan, hücreler glikozu enerjiye dönüştüremez ve enerji üretimi için yağları kullanmaya başlar. Bu süreçte, keton cisimleri birikir ve kan asidik hale gelir.

Ketoasidoz, aynı zamanda tip 2 diyabet hastalarında da nadiren görülebilir. Tip 2 diyabet, vücudun insülini etkili bir şekilde kullanamadığı bir durumdur. Bu durumda, insülin direnci nedeniyle hücreler glikozu kullanamaz ve enerji için yağları metabolize eder. Bu da keton cisimlerinin birikmesine ve ketoasidozun gelişmesine yol açabilir.

Ketoasidozun belirtileri arasında ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, bulantı, kusma, karın ağrısı, hızlı solunum, koku hissi, halsizlik ve konsantrasyon bozukluğu yer alabilir. Bu belirtiler, kan ve idrar testleriyle teşhis edilebilir.

Ketoasidoz, acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. Tedavi genellikle hastanede yapılır ve insülin tedavisi, sıvı replasmanı ve elektrolit düzeylerinin düzeltilmesini içerir. Ayrıca, ketoasidozun tekrar oluşmasını önlemek için düzenli olarak kan şekeri seviyelerini kontrol etmek ve diyabet yönetimine dikkat etmek önemlidir.

Diyabetik Ketoasidoz Nedir?

Diyabetik ketoasidoz (DKA), diyabet hastalarında nadir görülen ancak ciddi bir komplikasyon olan bir durumdur. DKA, vücutta yetersiz insülin üretimi veya kullanımı sonucunda kan şekerinin yükselmesi ve kan asit seviyelerinin artmasıyla ortaya çıkar. Bu durum genellikle Tip 1 diyabet hastalarında görülür, ancak nadir durumlarda Tip 2 diyabet hastalarında da görülebilir.

Diyabetik ketoasidozun gelişim mekanizması oldukça karmaşıktır. Temel olarak, vücutta yeterli miktarda insülin bulunmadığında, hücreler enerji üretmek için glikozu kullanamazlar. Bunun sonucunda vücut enerji üretmek için yağları parçalamaya başlar. Yağların parçalanması sonucunda keton adı verilen maddeler oluşur. Normalde ketonlar enerji üretimi için kullanılır, ancak yeterli insülin olmadığında keton seviyeleri aşırı yükselir ve kan asit seviyelerini artırır. Bu durum da diyabetik ketoasidoza yol açar.

Diyabetik ketoasidoz, diyabetle doğrudan ilişkilidir. Tip 1 diyabet hastalarında, pankreas yeterli miktarda insülin üretmez. Tip 2 diyabet hastalarında ise vücut insülini etkili bir şekilde kullanamaz. Bu durumda kan şekeri seviyeleri yükselir ve diyabetik ketoasidoz riski artar. Ayrıca, yetersiz insülin tedavisi, enfeksiyonlar, stres durumları gibi faktörler de diyabetik ketoasidozun ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.

Diyabetik Ketoasidozun Nedenleri

Diyabetik ketoasidoz, tip 1 diyabet veya bazen tip 2 diyabet hastalarında ortaya çıkabilen ciddi bir komplikasyondur. Bu durum, vücutta yeterli miktarda insülin üretilememesi veya kullanılamaması sonucunda kan şekeri seviyelerinin yükselmesine ve asit birikimine neden olur. Diyabetik ketoasidozun ortaya çıkmasına neden olan birkaç faktör vardır.

Bunlardan biri yetersiz insülin tedavisidir. Diyabet hastalarının insülini eksik veya düzensiz bir şekilde kullanması, kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulamamasına ve diyabetik ketoasidoz riskinin artmasına yol açabilir. İnsülin tedavisinin dozajının yanlış ayarlanması veya insülinin tamamen atlanması da bu durumu tetikleyebilir.

Diğer bir faktör ise enfeksiyonlar ve stres durumlarıdır. Diyabet hastaları, enfeksiyonlara ve stresli durumlara daha duyarlıdır ve bu durumlar kan şekeri seviyelerini etkileyebilir. Enfeksiyonlar, vücutta iltihaplanma ve bağışıklık sisteminin tepki vermesine neden olarak kan şekeri seviyelerini yükseltebilir. Aynı şekilde stresli durumlar da vücutta kortizol gibi stres hormonlarının salınmasına yol açarak kan şekeri seviyelerinin artmasına neden olabilir.

Diğer faktörler arasında yanlış beslenme, aşırı alkol tüketimi, ilaç yan etkileri ve hormonal dengesizlikler de yer alabilir. Yanlış beslenme, özellikle karbonhidrat alımının kontrolsüz olduğu durumlarda kan şekeri seviyelerinin yükselmesine ve diyabetik ketoasidoz riskinin artmasına neden olabilir. Aşırı alkol tüketimi ise kan şekeri seviyelerini etkileyerek diyabetik ketoasidoz riskini artırabilir. İlaç yan etkileri veya hormonal dengesizlikler de diyabetik ketoasidozun ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.

Özetlemek gerekirse, diyabetik ketoasidozun ortaya çıkmasına neden olan faktörler arasında yetersiz insülin tedavisi, enfeksiyonlar, stres durumları, yanlış beslenme, aşırı alkol tüketimi, ilaç yan etkileri ve hormonal dengesizlikler yer almaktadır. Bu faktörlerin kontrol altına alınması ve düzenli takip edilmesi, diyabetik ketoasidoz riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Yetersiz İnsülin Tedavisi

Yetersiz İnsülin Tedavisi

Diyabetik ketoasidoz, vücutta yetersiz insülin seviyeleri nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. İnsülin, kan şekeri seviyelerini kontrol etmek için pankreas tarafından salgılanan bir hormondur. Diyabet hastaları, vücutlarının yeterli miktarda insülin üretmediği veya ürettiği insülinin etkili bir şekilde kullanılmadığı durumlarda insülin tedavisi alır.

Yetersiz insülin tedavisi, diyabetik ketoasidozun ana nedenlerinden biridir. Diyabet hastaları, insülin tedavisi için gereken dozları düzenli olarak almazlarsa, kan şekeri seviyeleri kontrol altına alınamaz ve yükselir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, vücutta enerji üretimini etkiler ve yağlar asitlere dönüşerek keton cisimciklerinin birikmesine neden olur.

Bu durumda, vücut enerji üretmek için keton cisimciklerini kullanmaya başlar. Ancak, keton cisimciklerinin birikmesi ve asidik bir ortamın oluşması, kan pH seviyesinin düşmesine ve diyabetik ketoasidozun gelişmesine yol açar.

Yetersiz insülin tedavisi, diyabetik ketoasidoz riskini artırır. Bu nedenle, diyabet hastalarının düzenli olarak insülin dozlarını alması ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmesi önemlidir. İnsülin tedavisinin düzgün bir şekilde uygulanması, kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulmasına ve diyabetik ketoasidoz gibi ciddi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.

Enfeksiyonlar ve Stres Durumları

Enfeksiyonlar ve stres durumları, diyabetik ketoasidoz riskini artırabilen etkenler arasında yer almaktadır.

Diyabetik ketoasidoz, kan şekerinin yüksek seviyelerde seyretmesi ve vücutta yeterli miktarda insülin üretilememesi sonucu ortaya çıkar. Enfeksiyonlar, vücudun savunma mekanizmasını zorlayarak kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Özellikle idrar yolu enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları ve cilt enfeksiyonları diyabetik ketoasidoz riskini artırabilir. Bu enfeksiyonlar, vücutta iltihaplanmaya ve stres durumuna yol açarak insülin direncini artırabilir ve kan şekerinin kontrolünü zorlaştırabilir.

Stres durumları da diyabetik ketoasidoz riskini artırabilir. Vücutta stresli bir durum olduğunda, stres hormonları salgılanır ve bu hormonlar kan şekerini yükseltebilir. Özellikle travma, cerrahi müdahale, aşırı fiziksel aktivite veya duygusal stres gibi durumlar diyabetik ketoasidoz riskini artırabilir. Bu nedenle, diyabet hastalarının enfeksiyonlardan ve stresli durumlardan uzak durmaları, düzenli kan şekeri takibi yapmaları ve insülin tedavilerini düzenli olarak uygulamaları önemlidir.

Diyabetik Ketoasidozun Belirtileri

Diyabetik ketoasidoz, diyabet hastalarında görülen ciddi bir komplikasyondur. Bu durum, kandaki şeker seviyelerinin kontrolsüz bir şekilde yükselmesi ve vücutta asit birikimiyle karakterizedir. Diyabetik ketoasidozun belirtileri genellikle hızla ortaya çıkar ve tedavi edilmezse hayati tehlike oluşturabilir.

Diyabetik ketoasidozun belirtileri arasında şunlar bulunabilir:

  • Poliüri: İdrar miktarında artış ve sık idrara çıkma.
  • Polidipsi: Aşırı susama ve sürekli su içme isteği.
  • Yorgunluk ve halsizlik: Sürekli yorgun hissetme ve enerji eksikliği.
  • Mide bulantısı ve kusma: Mide bulantısı hissi ve kusma.
  • Karın ağrısı: Şiddetli karın ağrısı ve rahatsızlık hissi.
  • Kokma kokusu: Nefesin meyve kokusu gibi kokması.
  • Nefes darlığı: Nefes almakta zorlanma ve hızlı solunum.
  • Bilinç değişiklikleri: Konsantrasyon güçlüğü, hafıza kaybı ve uyuşukluk.

Bu belirtiler diyabetik ketoasidozun varlığını gösterebilir, ancak her bireyde farklılık gösterebilir. Eğer diyabet hastasıysanız ve bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, ciddi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir.

Diyabetik Ketoasidozun Tedavisi

Diyabetik ketoasidoz, acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. Bu nedenle, tedavi ve önlemler hızlı ve etkili bir şekilde uygulanmalıdır. Diyabetik ketoasidozun tedavisi, genellikle hastanede yapılır, çünkü hastanın sıvı ve elektrolit dengesinin düzeltilmesi gerekmektedir.

Tedavi sürecinde, ilk adım olarak hastanın sıvı eksikliği giderilir. Bunun için intravenöz sıvı tedavisi uygulanır. Bu tedavi sayesinde vücuttaki sıvı seviyesi yeniden dengeye getirilir. Ayrıca, kan şekeri düzeyi de kontrol altına alınır ve insülin tedavisi başlanır. İnsülin, kan şekeri seviyesini düşürerek ketoasidozun nedenlerinden biri olan yüksek kan şekeri düzeyini düzeltmeye yardımcı olur.

Bunun yanı sıra, diyabetik ketoasidozun tedavisinde elektrolit dengesinin sağlanması da önemlidir. Potasyum, sodyum ve fosfat gibi elektrolitlerin düzeyleri kontrol edilir ve gerektiğinde takviye yapılır. Bu sayede vücuttaki elektrolit dengesi düzeltilir ve organların doğru şekilde çalışması sağlanır.

Tedavinin bir diğer önemli adımı ise altta yatan nedenin belirlenmesidir. Diyabetik ketoasidoza yol açan faktörler tespit edilir ve bu faktörlerin tedavisi yapılır. Örneğin, enfeksiyon varsa uygun antibiyotik tedavisi uygulanır veya stres durumu varsa stresi azaltacak önlemler alınır.

Evde tedavi durumunda, diyabetik ketoasidozun tedavisi için bazı önlemler alınabilir. Bunlar arasında düzenli olarak kan şekeri seviyesinin kontrol edilmesi, insülin tedavisinin düzenli olarak yapılması ve sağlıklı bir beslenme düzeninin sürdürülmesi yer alır. Ayrıca, diyabetik ketoasidozun belirtilerini tanımak ve acil durumlarda ne yapılması gerektiğini bilmek de önemlidir.

Özetlemek gerekirse, diyabetik ketoasidozun tedavisi hastanede yapılır ve sıvı, elektrolit ve insülin tedavisi gibi önlemler içerir. Evde tedavi durumunda ise düzenli kan şekeri kontrolü, insülin tedavisi ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürülmesi önemlidir. Ancak her durumda, diyabetik ketoasidozun tedavisi için bir doktora danışmak ve uygun tedavi planını takip etmek gerekmektedir.

Hastanede Tedavi

Hastanede diyabetik ketoasidoz tedavisi, genellikle acil serviste başlar ve hastanın durumuna bağlı olarak yoğun bakım ünitesinde devam eder. Tedavi, ketoasidozun nedenlerini ele almayı ve vücuttaki asit seviyelerini düşürmeyi amaçlar. İşte hastanede diyabetik ketoasidoz tedavisinin temel adımları:

  • Sıvı ve Elektrolit Dengelemesi: Ketoasidoz durumunda, vücutta sıvı ve elektrolit dengesi bozulur. Bu nedenle, hastanın sıvı kaybını yerine koymak ve elektrolit seviyelerini düzeltmek için intravenöz sıvı tedavisi uygulanır. Bu tedavi, hastanın kan şekeri seviyelerini düşürebilir ve asit seviyelerini normale döndürebilir.
  • İnsülin Tedavisi: Diyabetik ketoasidozun temel nedeni, vücutta yeterli miktarda insülin olmaması veya insülinin etkisiz olmasıdır. Hastanede tedavi edilen bir kişiye genellikle intravenöz insülin verilir. Bu, kan şekeri seviyelerini düşürmeye ve vücuttaki asit seviyelerini dengelemeye yardımcı olur. İnsülin tedavisi, kan şekeri seviyeleri normalleşene kadar devam eder.
  • Temel Hastalığın Tedavisi: Diyabetik ketoasidozun temel nedeni genellikle diyabetin yetersiz kontrolüdür. Hastanede tedavi edilen bir kişiye, diyabetin temel tedavisi hakkında eğitim verilir ve diyabet yönetimi konusunda destek sağlanır. Bu, kan şekeri seviyelerini kontrol altına almayı ve ketoasidoz riskini azaltmayı amaçlar.
  • İzlem ve Takip: Hastanede tedavi edilen bir kişi, kan şekeri seviyeleri, elektrolit seviyeleri ve genel sağlık durumu açısından yakından izlenir. İzlem, hastanın durumunun düzelip düzelmediğini ve tedavinin etkili olup olmadığını değerlendirmek için önemlidir. Gerekirse tedavi planı ayarlanabilir.

Hastanede tedavi süreci boyunca, hastanın durumu iyileşene kadar düzenli olarak kan testleri yapılır ve gerekli tedavi ayarlamaları yapılır. Ayrıca, hastaya ketoasidozun tekrar oluşmasını önlemek için diyabet yönetimi ve sağlıklı yaşam tarzı önerileri verilir.

Bu tedavi süreci genellikle birkaç gün sürebilir, ancak hastanın durumuna bağlı olarak daha uzun sürebilir. Hastanede tedavi edilen bir kişi, sağlık ekibi tarafından sürekli olarak takip edilir ve tedavi planı düzenli olarak gözden geçirilir.

Evde Tedavi

Evde diyabetik ketoasidoz tedavisi, hastanede tedavi gerektiren durumların hafif seyrettiği veya başlangıç aşamasında olan hastalar için uygulanabilir. Ancak, evde tedavi uygulamadan önce mutlaka bir doktora danışılmalı ve doktorunuzun önerilerine uyulmalıdır.

Evde tedavi sürecinde, aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

  • Sıvı alımını artırın: Diyabetik ketoasidozda vücut sıvı kaybettiği için bol miktarda sıvı tüketmek önemlidir. Su, bitki çayları, şekersiz içecekler ve tuzlu su gibi sıvıları tercih edebilirsiniz. Vücudunuzun ihtiyacına bağlı olarak doktorunuzun önerdiği sıvı miktarını tüketmeye özen gösterin.
  • Kan şekeri düzeylerini kontrol edin: Evde tedavi sürecinde kan şekerinizi düzenli olarak takip etmelisiniz. Kan şekeri seviyeleri yüksek olduğunda insülin tedavisine devam etmek önemlidir. Doktorunuzun önerdiği şekilde insülin dozunu ayarlamalısınız.
  • Diyetinize dikkat edin: Diyabetik ketoasidoz tedavisinde sağlıklı bir diyete uyum sağlamak önemlidir. Doktorunuzun önerdiği diyet planına uyarak karbonhidrat alımını düzenlemeli ve dengeli bir beslenme programı izlemelisiniz.
  • İlaçları düzenli kullanın: Eğer doktorunuz size başka ilaçlar önerdiyse, bu ilaçları düzenli olarak kullanmalısınız. İlaçların dozunu ve kullanım sıklığını doktorunuzun talimatlarına göre ayarlamalısınız.
  • İstirahat edin: Diyabetik ketoasidoz tedavisi sürecinde vücudunuzun dinlenmeye ihtiyacı vardır. Yeterli uyku almak ve stresi azaltmak önemlidir. İstirahat etmeye ve vücudunuzun dinlenmesine özen gösterin.

Evde tedavi sürecinde, belirtilerinizin kötüleştiğini veya tedaviye yanıt vermediğinizi fark ederseniz derhal bir sağlık uzmanına başvurmalısınız. Diyabetik ketoasidoz ciddi bir durum olabilir ve profesyonel tıbbi müdahale gerektirebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

  • Diyabetik ketoasidoz nedir?

    Diyabetik ketoasidoz, kanda biriken keton cisimcikleri sonucunda ortaya çıkan potansiyel olarak hayati tehlike arz eden bir durumdur. Genellikle tip 1 diyabet hastalarında görülür ve yetersiz insülin tedavisi, enfeksiyonlar veya stres durumları nedeniyle gelişebilir.

  • Diyabetik ketoasidozun belirtileri nelerdir?

    Diyabetik ketoasidozun belirtileri şunları içerebilir: aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk, bulantı, kusma, karın ağrısı, nefes kokusu, hızlı solunum, konsantrasyon bozukluğu ve bilinç değişiklikleri.

  • Diyabetik ketoasidoz nasıl tedavi edilir?

    Diyabetik ketoasidoz tedavisi genellikle hastanede yapılır. Tedavi, sıvı replasmanı, insülin tedavisi ve elektrolit düzeylerinin düzeltilmesini içerir. Evde tedavi edilebilecek hafif vakalarda bile doktorunuzun yönlendirmelerine uymak önemlidir.

  • Diyabetik ketoasidoz nasıl önlenebilir?

    Diyabetik ketoasidozu önlemek için düzenli olarak insülin veya diyabet ilaçlarınızı kullanmanız, kan şekeri düzeylerinizi izlemeniz, sağlıklı bir beslenme düzeni takip etmeniz, yeterli miktarda sıvı tüketmeniz ve enfeksiyonlardan kaçınmanız önemlidir.

  • Diyabetik ketoasidoz kimlerde daha sık görülür?

    Diyabetik ketoasidoz genellikle tip 1 diyabet hastalarında daha sık görülür. Bununla birlikte, tip 2 diyabet hastalarında da nadiren ortaya çıkabilir, özellikle yetersiz insülin tedavisi alan veya enfeksiyon geçiren kişilerde.

  • Diyabetik ketoasidozun komplikasyonları nelerdir?

    Eğer diyabetik ketoasidoz tedavi edilmezse, ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar arasında beyin ödemi, böbrek yetmezliği, solunum problemleri ve kalp sorunları yer alabilir. Bu nedenle, diyabetik ketoasidoz belirtileri gösteriyorsanız hemen tıbbi yardım almanız önemlidir.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Diyabetik Ketoasidoz: Nedenleri ve Belirtileri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Bilgifix.Com; Güncel Bilgi Adresi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!