Kişisel Kredi Başvurunuzu Reddedilmesinin 3 Nedeni 

Türkiye’de bütün Kredi çeşitleri içerisinde en çok red oranı olan kredi türü şüphesiz ki ihtiyaç kredisidir. Sebebi ise, ihtiyaç kredilerinin gelir itibariyle teminat olmadan kullanılmasından dolayı risk faktörünün daha fazla olması ile batık oranlarının diğer kredi çeşitlerinden çok daha fazla olması yer alıyor.

Kişilerin ve kurumların nakit gereksinimlerini karşılayabilmek amacıyla banka kredilerine başvurmasının akabinde ya da ona kararı çıkacaktır.

Kişisel Kredi Başvurularının Red Edilme Sebepleri Nelerdir? 

Bireysel bazda bankalara kredi alınması ile ilgili yapılan başvuruların reddedilmesinin çeşitli sebepleri vardır. Bu sebepler arasında özellikle de tüketicinin, banka kredisini kullanmasına mani olabilecek çeşitli faktörler ön plana çıkıyor.

SGK Kaydının Bulunmaması Ya Da Asgari Ücret Üzerinden Gösterilmesi 

Kredilerin en çok hareket edilmesinin sebeplerinden bir tanesi de Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının bulunmamasıdır. Öncelikli olarak şunu söylemekte fayda olacaktır ki, yasal bir şekilde çalışması bulunmayan yani SGK kaydı bulunmayan, yani bir iş yerinde herhangi bir sigortası ya da bağ-kur kaydı ve emekliliği bulunmayan bir vatandaşın ihtiyaç kredisi kullanması artık çok büyük istisnalar olmadığı müddetçe mümkün olmayacaktır.

Bankaların genelleme olarak vatandaşların SGK kaydı da aramış oldukları temel özellikler şu şekilde sıralanabilir;

• Kredi kullanmak isteyen vatandaş, vergi levhası ile çalışmış olduğu sektöre göre farklılık göstermekle beraber, ortalama açılış üzerinden 1 sene geçmiş bir vergi levhası istenir,
• Son iş yerinde en az 3 aylık süre boyunca kesintisiz bir şekilde çalışması ve en az 1 senedir sigortalı bulunması şartı aranır. Bu sürelerin istisnaları olmakla beraber, bankaların tamamında değerlendirme genellikle bu şekildedir.
• SGK kaydındaki var olan gelirin, talep edilen kredi tutarı ile orantılı olması gerekir.

Kredi Notunun İstenilen Derecede Olmaması 

Bankaların kredi taleplerinin en çok reddedilme sebeplerinin başında genel itibariyle vatandaşların bankalar ile çalışmasının düzgün bir hal almaması, yani kredi notunun düşük rakamlarda seyretmesidir. Kredi notu, pek çok bileşenin değerlendirilmesi neticesinde meydana gelen bir notlama sistemi olsa da aslında en büyük payı yine ödeme düzeni oluşturuyor. Özellikle de ihtiyaç kredilerinde riski çok yüksek olduğu için, kredi notu yeterli bulmayan vatandaşların bankalardan ihtiyaç kredisi çekmeleri oldukça zordur.

Kredi İle Kredi Kartı Borçlarının Gelir İle Orantılı Bulunmaması 

Yasal bir şekilde bir vatandaşın borcu durumu ile yasal kayıtlardaki gelirinin birbiriyle orantılı olması gerekir. Bazı bankalarda çeşidi istisnalar olmakla beraber vatandaşlar, aylık kayıtlı gelirlerinin en çok iyi yarısını kredi ödemeleri açısının harcayabilir.

Yani, vatandaşın aylık toplam geliri 5000 TL ise yer en fazla 2500 liraya kadar ayrı kredi ödemesi gerçekleştirebilir. Kredi ödemelerinin yanında bankalar aracılığı ile kişinin mevcut olan kredi kartı borcu durumu da inceleniyor.

Bunun sebebi ise bireylerin, gelirlerinin 4 katına kadar yasal bir şekilde kredi kartı limiti alabilmelidir. Hal böyle olunca 5000 TL aylık geliri bulunan bir kişinin kredi kartı limiti 20.000 TL kadar olabiliyor. Bu kadar yüksek borçlanma imkânlarından dolayı, bankalar kredi kartı borcu durumlarını kredi başvurularında incelemektedir.